Toskana, bence bir kere değil, her mevsimde birkaç kere gidilecek bir rota. Bir yanda doğası ve muhteşem lezzetleri, diğer yandan ise tarihi kasabalarıyla, sadece fotoğrafçıların değil tüm gezginlerin kalbini çalacak eşsiz bir bölge.
Toskana, İtalya’nın kalbi… Herkesin hayal adresi… Özellikle de bağ bozumu zamanlarında uçsuz bucaksız üzüm bağları, ayçiçek tarlaları ve selvi ağaçlarıyla süslü kıvrım kıvrım yollarıyla muhteşem bir görüntüye bürünüyor.
Bu yüzden de bu manzarayı ölümsüzleştirmek isteyen fotoğrafçılar başta olmak üzere herkesin görmek istediği yerler listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Biz de yıllardır hayalini kurduğumuz, ‘o’ fotoğrafı çekmek için düştük yollara.
Ama oraya gidince anladık ki, o kadar da kolay değilmiş bu hayal fotoğrafı çekebilmek. Toskana, Floransa’nın merkez olduğu, İtalya’nın ortasında büyük bir bölge. Bölgenin içinde de kendine has özellikleri olan başka bölgeler var. Dolayısıyla kartpostal ve kitaplardaki fotoğraf noktalarını bulabilmek için, direksiyon başına geçip arabayla dağ bayır dolaşmak gerek.
Massa-Carrara, Lucca, Pistoia, Prato, Pisa, Siena, Arezzo, Liverno ve Grosseto bu bölgedeki şehirler. Ancak fotoğraflardaki tipik Toskana, Siena bölgesinde, Val d’Orcia olarak adlandırılan vadi.
İçinde Orta Çağ’dan bu yana olduğu gibi korunmuş birçok kale kasabayı barındırıyor. Etrafı surlar ve kalelerle çevrili bu minik kasabalar, uçsuz bucaksız vadi manzaraları içinde minik bir soluklanma noktası sanki.
Montepulciano, Monticchiello, Pienza, San Quirico d’Orcia, Torrita di Siena ve Asciano bu kasabalardan sadece birkaçı. Fotoğraflamayı hayal ettiğimiz selvili ve kıvrımlı yol da zaten bu kasabaların güzergahı üzerinde aniden karşınıza çıkıp, sizi heyecanlandırıyor.
ÇİFTLİK EVLERDE KONAKLAMA
Bölgeye seyahate başlamadan önce en çok dikkat edilmesi gereken şey, konaklama şeklini ve yerini iyi seçebilmek. Bizim tercihimiz ev kiralamak oldu. Hayalimiz bir Toskana evinde, güneşin batışına karşı yazılarımızı yazmaktı.
Aynen hayalimizdeki evi de bulduk aslında ama evimiz, köyden tam 10 kilometre uzakta bir dağın tepesindeydi. Etrafta da bizden başka kimse olmayınca, bulduğumuz evi değiştirmek zorunda kaldık.
İkinci bulduğumuz ev ise bize ‘iyi ki de değiştirmişiz’ dedirtti. Çünkü anladık ki, burada kaldığınız bölge çok önemli. Toskana bölgesi büyük olduğu için en güzeli, vadiye en yakın yerde kalmak. O da Val d’Orcia bölgesi içinde olmalı ama seçim yaparken konaklama yerinin merkeze uzaklığı ilk dikkat edilmesi gereken nokta.
Toskana, 4 bin 500’den fazla ‘Agriturismi‘ denilen çiftlik evleri barındırıyor ve konaklamaların çoğunluğu da buralarda yapılıyor. Oda da tutabiliyorsunuz, evin tamamını da… Genelde büyük odalar ya da geniş evler ve yüzme havuzu da sunduğu için önerim bu tesisleri seçmeniz.
BİR KASABADAN DİĞERİNE YOLCULUK
Chianti bölgesi göz alabildiğine uzanan üzüm bağlarıyla sonsuz yeşil bir görüntü sunuyor gezginlere. Burada herkesin tercihi bağları gezmek ve şarap tadımı yapmak yönünde. Ama tavsiyem gitmeden önce muhakkak bir tur satın alın. Yaklaşık 80- 100 euro arasında değişen turlar, sizleri sabah erken saatlerden akşamüstüne kadar iki ya da üç bağa götürüyor. Öğle yemeği olarak da bağlarda yöresel Toskana yemekleri veriliyor.
San Gimignano, Siena iline bağlı tarihi dokuyu görebileceğiniz en güzel kasaba. 12. yüzyıldan bu yana ayakta duran kuleleriyle tüm kasaba UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
Özellikle el boyaması Toskana seramikleri satan dükkanlarda kalbim kaldı. Masa, sandalyelere kadar her türlü ürün var ancak oldukça pahalı.
Cortona, Chiana vadisinde Arezzo iline bağlı bir diğer tarihi kasaba. 600 metre yüksekliği ile vadiye tepeden bir bakış attıran kasabada Rönesansın izlerini görmek mümkün.
Ana meydandaki Santa Maria Nuova Kilisesi, 1554 yılından beri tüm ihtişamı ile adeta kasabayı kucaklamış.
Pisa, herkesin bildiği gibi yamuk kulesiyle yıllardır turistlerin gözde ziyaret noktası. Ama yamuk kulenin dışında da, diğer şehirlerden pek de farklı bir özelliği olmadığını söyleyebilirim.
Livorno, tün Toskana güzellikleri yanında, ayrıca deniz havası da koklattığından bence eğer vakit varsa programa alınmalı. Floransa ise Toskana’nın kalbi. Arno nehrinin üzerindeki, kuyumcu dükkanlarıyla dolu Ponte Vecchio ve diğer köprüleriyle, şehre damgasını vuran Leonardo da Vinci ve Michelangelo ile tam bir Rönesans şehri.
ARKA BAHÇEDEN LEZZETLER
Bölgeyi ziyaretin sebeplerinden biri de elbette İtalya lezzetleri. Özellikle peynir, ekmek ve şarap konusunda sınırsız alternatif var. Mozzeralla, burrata ve pecorino buranın en gözde peynirleri.
Sabahın erken saatlerinde, direkt arka bahçelerden toplanmış domatesleri yedik ve lezzetine doyamadık. Topraklar çok verimli ve binbir otu barındırdığından, etler de çok lezzetli.
Fiorentina adı verilen bir menüleri var. Yaklaşık bir kilo ya da daha fazla et geliyor ortaya ve kese kese yiyorsunuz. Sipariş verecekseniz en az üç kişi olmaya dikkat edin.
Fatoş Pur
Sabah Gazetesi Tatil Eki 25.09.2016
http://www.sabah.com.tr/turizm/2016/09/25/bir-fotograf-icin-toskana-yollarinda