Çizme’nin tam burnundaki Akdeniz’in en büyük adası Sicilya’da, İtalya’ya özgü her şeyin abartılarak yaşandığını söylemek yalan olmaz. Bir yanda Etna Yanardağı’nın hem ürkütücü, hem de çarpıcı hali, diğer yanda turkuaz renkli deniz…
Goethe, İtalyan Günlükleri isimli kitabında “Sicilya’yı görmeden İtalya’yı görmek, İtalya’yı hiç görmemektir” demiş. O halde görmemek olmaz! Peki ne zaman gidelim derseniz harika iklimi ile Sicilya dört mevsim ziyaret edilebilir. Her mevsimin kendine has bir güzelliği var. Mevsimine göre altın sahillerde uzanabilir, dağlarda yürüyüş yapabilir, antik yerleri ziyaret edebilir, Etna Yanardağı’nda kayak yapabilir veya Palermo’nun butiklerinde alışveriş yapabilirsiniz.
Sicilya denilince akla ilk gelen elbette Francis Ford Coppola’nın 1972’de Mario Puzo’nun romanından uyarladığı ‘Baba‘ serisi ve mafya hikayeleri gelir. Corleone, adını bu meşhur filmden mi almış bilmiyorum ama, Palermo’ya bağlı bu kasaba pek çok mafya babasının doğum yeri. Toto Riina ve Bernardo Provenzano, burada yaşayan gerçek mafya babaları ve aileleri hâlâ Corleone’de. Ancak şimdilerde Sicilya halkı bunun öne çıkmasından pek hoşnut değil. Doğu kesiminde bir-iki hediyelik eşya seçeneği dışında mafyayla ilgili hiçbir şey yok.
ETNA MANZARASI EŞLİĞİNDE
Sicilya’nın doğu sahilinde, tamamı lavlardan inşa edilmiş Catania’dan başlayıp bir dizi büyüleyici balıkçı köyü ve sahili boyunca devam eden ve büyüleyici Taormina kasabasına uzanan İyonya Rivierası, kesinlikle Sicilya’nın en ilgi çekici ve turistik bölgelerinden biri. Kıyı şeridinin tamamına, eskiden beri tüm bölgeyi hem jeolojik, hem de tarihsel olarak şekillendiren Etna’nın görkemli manzarası hakim.
Etna yamaçlarında yürüyüş yapmak unutulmaz bir deneyim. Tamamı lav taşından yapılmış, Etna’nın eteklerine dizilmiş kasaba ve köyler, öğle yemeği ve gezmek için ideal. Peloritani ve Alcantara vadisinin güneyindeki Etna’nın zengin narenciye bahçeleri ise Catania’nın düz ovasına kadar uzanıyor. Dağın etrafı mantar ve kan portakallarıyla ünlü. Katanya’da mutlaka denemeniz gereken lezzet pasta alla norma ve arancini. Dondurma ve granita adı verilen tatlı da Etna Dağı’ndaki karlar ile yapılıyor.
ARAP ETKİSİ
Sicilya mutfağı, Arap mutfağından gelen badem, anason, kayısı, enginar, tarçın, portakal, Şam fıstığı, nar, safran, susam, ıspanak, şeker kamışı, karpuz ve pilav ile renklenmiş. Sicilya’da nereye giderseniz gidin, Arapça kökenli isimler taşıyan kasaba ve köylerle karşılaşıyorsunuz: Caltagirone, Caltanisseta, Caltabellotta ve Caltavuturo, hepsi ‘kale içi’ anlamındaki Arapça calta’dan geliyor. Marsala veya Mars’allah, ‘Allah’ın Limanı’ anlamında ve Alcamo şehri ismini, Müslüman General Al-Kamuk tarafından kurulmasından almış. Sicilya, kültürlerin mozaiği… Her uygarlığın en güzel yanları alıp İtalyan cazibesiyle birleştiren kendine özgü bir ada… Burada şaşıracak, büyülenecek ve aklınızda kalan her şey için yeniden gelmek isteyeceksiniz.
KOLEKTİF MİRAS
Halen aktif olan Etna, püskürttüğü küller ile etrafı siyaha boğarken toprağa kattığı minerallerle de bölgeyi eşsiz derecede verimli kılıyor. Yani öfkelendiğinde can alırken, sevdiğinde de hayat veriyor. Volkanik topraklarda en güzel üzümler yetişirken narenciyenin en lezzetlisi, en aromalısı yine bu topraklarda can buluyor. Sicilya’da yemeğe önem veriliyor.
Her kültür kendinden bir parça katarak bugünkü Sicilya mutfağını oluşturmuş. Kıyı kentlerinde taze balık, dağ köylerinde ise peynirler, sosisler, mantarlar ön plana çıkıyor. Domates ve patlıcan zaten İtalyan mutfağının vazgeçilmezi. Bu adada tüm lezzetler kendi mevsimine özel. Mevsiminde neler olduğunu görmek için yerel pazarlara mutlaka zaman ayırın.
Sicilya’nın her köşesinde tarihi seyretmek mümkün. Başka hiçbir yerde Fenikeliler, Yunanlılar, Romalılar, Araplar, Normanlar, Fransızlar, Almanlar, İspanyollar, İtalyanlar ve hatta İngilizler böyle büyük bir kolektif miras bırakmamış. Ada adeta bir açık hava müzesi…
ÖNCE YEMEK SONRA OPERA
Sicilya’nın sahil şeridinde ya da Egadi ile Aeolian adaları çevresinde gün batımı gezisinin tadına doyamayacaksınız. Batı Akdeniz’de güneşin batışını izlemeden dönmeyin.
- Etna Dağı’ndan gün doğumunu izleyin. Kesinlikle eşsiz bir deneyim.
- Etna Dağı üzerinde bir helikopter uçuşu yapın ve adanın kuş bakışı seyri için Aeolian’a doğru devam edin.
- Avrupa’nın en iyi tiyatrolarından biri olan Palermo’daki Teatro Massimo’da opera izleyin. Ancak Sicilya opera deneyimi eşsiz bir akşam yemeği olmadan tamamlanmaz, o yüzden adanın en romantik restoranlarından birinde yemek yiyin.