Baharın kendini hissettirdiği şu günlerde, canınız şöyle enfes bir Tekirdağ köftesi çektiyse size önerim, bir haftasonu Tekirdağ’a bağlı Şarköy’ü ve köylerini ziyaret etmeniz olur. Tarihi köyleri içine alan Miras Yolu rotası, size şehir yaşamının yorgunluğunu ve stresini unutturacak.
Tekirdağ Belediyesi birkaç yıl önce Şarköy’e bağlı birbirinden güzel ve tarihi beş köyü içeren Miras Yolu projesini hayata geçirdi. Proje, Uçmakdere köyünden başlayıp Gaziköy, Güzelköy, Eriklice ve Tepeköy‘ü takip ediyor ve bu güzergahtaki tarihi ve kültürel değeri olan yerleşimleri kapsıyor.
Ganohora adı verilen bu bölgede yer alan beş köy, tarihte önemli roller oynamış.
Geçmişi M.Ö. 2000’lere kadar giden, Helenistik ve Bizans döneminde en parlak yıllarını yaşayan köylerde, ağırlıklı olarak bağcılık, tütün ve ipekböceği yetiştiriciliği yapılıyormuş.
Gaziköy özellikle Bizans döneminde şarapları ile ün kazanırken, bu yörede yapılan amforalar da tüm Akdeniz yöresinde kullanılmış. Belki de yüzyıllardır denizde olan amforalar, bugün evlerde testi olarak kullanılıyor.
ADIM ADIM KÖYLER
İstanbul‘dan araba ile erken saatlerde yola çıkarsanız, yaklaşık üç buçuk saatte, Tekirdağ iline bağlı bu sevimli köylere varabilirsiniz. Uçmakdere ile başlayan yolun Şarköy‘e kadar uzanan kısmı 30 kilometre civarında. Otobüsle gitmek isterseniz de, İstanbul’dan Şarköy ve Tekirdağ’a gün içerisinde neredeyse saat başı otobüsler kalkıyor. Buradan da Şarköy minibüsleri ile tüm bu köylere gitmek mümkün.
Şarköy ve Mürefte, diğer köylere göre daha gelişmiş ve özellikle yaz aylarında, deniz turizmi de olduğundan oldukça kalabalıklaşıyor. Kaymakam, Cennet Yolu ve Kovalık gibi mavi bayraklı plajları ile günden güne büyüyen Şarköy, aynı zamanda ülkemizin en uzun sahillerinden birine sahip.
Mürefte, Şarköy’e 13 kilometre uzaklıkta ve sahilindeki küçük bir meydan, balık restoranları ile dört mevsim de ziyaret edilebilecek bir belde.
Uçmakdere, benim en sevdiğim köy.Rumlardan kalma tipik evlerde yaşayan ve her yere çiçekler eken yöre halkı, köyü adeta bir çiçek bahçesine dönüştürmüş. Köy meydanında kurulan tezgahlarda, ev eriştesi, köy tarhanası, köy ekmeği, ıhlamur, adaçayı, sarı kantoron, üzüm pekmezi gibi organik köy ürünleri satılıyor. Uçmakdere balı ise son dönemde adını daha çok duyurmaya başlamış.
İğdebağlar köyü, iğde ağaçları ve üzüm bağları ile dolu olmasından dolayı bu adı almış ama zamanında buralarda Araplar da yaşadığı için Araplı olarak da anılmakta. Her evin deniz manzaralı olduğu köyde, bugün maalesef pek genç nüfus kalmamış.
Eriklice köyü, yine denizi, üzümü, balığı ve zeytini ile ünlenmiş. Cam gibi denizi, temiz havası ve Şarköy’e yakınlığı dolayısıyla daha bilinir olmuş.
Hoşköy ise Şarköy’e 16 kilometre uzaklıkta. Köy girişinde yer alan ve Osmanlı padişahı Abdülmecit tarafından Fransızlara yaptırılan 25 yüksekliğindeki Hora Feneri her geleni selamlıyor.
Gaziköy, eski adı Ganos olan çok küçük bir köy. Hem güzel bir plaj, hem de dağ manzarası ile gelenleri kendine hayran bırakıyor.
Güzelköy ise köyler arasında en iyi korunan Osmanlı köyü denilebilir. Buradaki pek çok yapı da yine Miras Yolu kapsamında restore ediliyor.
KÜÇÜK İSTANBUL
Mürefte, Eriklice, Tepeköy ve Hoşköy, Lale Devri’nin ‘Küçük İstanbul’u’ olarak biliniyormuş. Gül ve lale bahçelerinin bulunduğu köyler, o dönemlerde önemli ticaret ve eğlence merkeziymiş. Bu verimli topraklarda 1923’teki mübadeleye kadar, Rumlar ve Türkler bir arada yaşamışlar. Köy evlerinde bugün hâlâ o yılların etkisi görülmekte.
100’e yakın altı taş, üstü ahşap evler ile kiliseler, camiler, hamamlar, manastırlar, çeşmeler ve taş köprü işte bu Miras Yolu projesi ile koruma altına alınmış. Aynı zamanda köylerde kurulan restorasyon atölyelerinde, tüm bu tarihi eserlerin onarımları da yapılmakta.
Sadece yapılar değil, aynı zamanda unutulmaya yüz tutan değerler de korumaya alınmış bu proje ile… İpekböcekçiliği, bölgenin yeme kültürü, bağ bozumu gibi kültürel miraslar da yaşatılarak, bundan sonraki nesillere çok değerli bir armağan bırakılacak. Miras Yolu üzerinde aynı zamanda, bir yamaç paraşütü pisti ile Ganos Dağları’nda dağ yürüyüşü parkuru oluşturulmuş. Ekoköy haline getirilmesi hedeflenen bölgede, mübadele yıllarının sağlıklı anlatılabilmesi için bir de Mübadele Müzesi kurulacak.
