Prag, Avrupa’nın çok güzel şehirlerinden biri. Gelip de âşık olmayan yok gibi. Ziyaretçilerin sadece yarım gün ayırarak mutlaka görmesi gereken şehir ise Kutna Hora. Bu minik komşu şehir belki de dünyanın görülecek en ilginç eserlerinden birini barındırıyor.
Prag’a 70 kilometre uzaklıktaki Kutna Hora 1995 yılından beri UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi içinde. Prag’tan trenle bir buçuk saatte ulaşılan bu küçük şehir, 1276 yılında bir keşişin buradaki gümüş madenlerini bulmasıyla önem kazanmış. Zaman içinde zenginleşince bölgede okullar açılmış, anıtlar, yapılar baş göstermiş, manastırlar yapılmış. Kutna Hora’nın mahallelerinden biri olan Sedlec’te de bir manastır kurulmuş.
İşte bu manastır ile bu küçük şehrin kaderi değişmiş ve dikkat çekmesi de bu sayede olmuş. Manastırın rahibi, 1278 yılında Filistin’e gönderilmiş. Rahip dönerken oradan bir avuç toprak getirip kilisenin mezarlığına serpmiş. Bu olayın ardından halk bu mezarlığın kutsal toprakların bir parçası olduğunu düşünüp ölünce oraya gömülmek istemiş. 14. yüzyıldaki büyük veba salgını sırasında da söylentiye göre hayatını kaybeden 30 bin insan bu mezarlığa gömülmüş. Mezarlık sonunda sığılamaz hale gelmiş. Bunun üzerine sanatçı Frantisek Rint, mezarlıktaki tüm cesetleri çıkarıp, kilisenin dekorunun tamamını bu insan kemikleri ile yapmaya karar vermiş.
TÜTÜN KOKULU ŞEHİR
İşte bu bilgiler beni Kutna Hora’ya, bu ilginç kiliseyi görmeye yöneltti. Kutna Hora’ya indiğinizde sizi tütün kokusu karşılıyor. Önceleri kokunun nereden geldiğini anlayamasanız da kokuyu takip edince kendinizi dünyaca ünlü bir markanın tütün fabrikasının önünde buluyorsunuz. Şehir, savaş döneminde çok iyi korunmuş. Gotik ve barok tarzı birçok kilise ilk günkü gibi. St. Barbara Kilisesi ve Sedlec Meryem Ana Katedrali ziyaret edilebilecek diğer yapılar olsa da şehrin ünü, dekorunun tamamı insan kemiklerinden yapılan Kutna Hora Kemik Kilisesi’nden geliyor. Kilisenin dışı çiçek bahçesi gibi ama kilisenin içine girdiğinizde durum biraz değişiyor. Ne desem, insan aklı sınır tanımıyor.
Pek çok farklı duyguyu bir anda yaşıyorsunuz. İçeride avizelerden, şamdanlara, duvardan tavan süslerine kadar her şey insan kemiklerinden yapılmış. Kutna Hora Kilisesi, 19. yüzyılda ünlü Swarzenberg ailesinin eline geçmiş. Bu yüzden de içeride kemiklerden yapılmış ailenin armasını görmek mümkün. Sanatçının bu dekoru yaparken amacı sadece mezarlıkta yer bulamadığı kemikleri değerlendirmek değilmiş elbet. Bir yandan yaşayanlara herkesin eşit olduğunu hatırlatmak gibi bir misyonu da varmış.
Sabah Gazetesi Tatil Eki
FATOŞ PUR
Giriş Tarihi: 27.11.2016
Yazı için:http://www.sabah.com.tr/turizm/2016/11/27/pragin-komsusu-kutna-hora