İzlanda, Kuzey Atlantik ortasında arktik çemberin tam sınırında, dünyanın bıçak sırtında bir ada devleti. İzlanda gezegenin en zorlu yerlerinden biri. Volkanlardan oluşan bu adaya milyonlarca yıldır erimiş kaya püskürüyor. Burada yeryüzü hala canlı, ada hala yaratılma aşamasında. Adada yaşamak da eşsiz bir mücadele. İzlanda’da alışveriş ve neler yenilir konusu ise en az İzlanda’nın kendisi kadar farklı bence…
İç bölgelerinin geniş kısımları yaşamaya elverişli değil. Az nüfuslu bu geniş bir ülkede bu şartlara rağmen İzlandalılar hayatta kalmayı öğrenmişler. Çorak toprağı ekmek yerine denizleri hasat ediyorlar. Vahşi doğadan kaçmak yerine onun gücünü kullanıyorlar. Yüzyıllardır adanın yalıtılmışlık hali buranın insanı şekillendirmiş. Eşsiz ve homojen bir kültür geliştirmişler, dilleri hala atalarınınki gibi saf.
Buranın ilk yerleşimcileri Vikingler adayı kurak ve izole buldukları için yaşanabilir bulmamışlar. Oysa İzlanda’nın gözden uzak olması artık bir engel değil. Ticaret ve kültür konusunda İzlanda artık uluslararası bir oyuncu. Bu gözden uzak adanın tüm dünyayı etkileme gücü var.
Günümüzde ada topraklarından yüzde birinden daha azı ekilebilir. Balıkçılık hala büyük bir gelir kapısı ve hatta bir yaşam biçimi.
Atlas okyanusunun kuzeyinde volkanik bir ada üzerine kurulmuş, en yakın komşusu Grönland 350 kilometre uzaklıkta olan yalnız bir ülke. Toplam nüfusu 350 bin.
İzlanda’da Alışveriş
Nüfusun büyük kısmı alüminyum fabrikasında çalışıyor. Dolayısıyla pek üretim yok. Ancak İzlandalılar el işlerine pek düşkün. Kar desenli kazakları, eldivenleri, şapkaları ve bunun gibi pek çok ürün İzlanda’da başlıca alınacaklar. Ancak fiyatları bize göre çok yüksek. Kazaklar 300 avro civarı ki bu yüzden çok alınabilir gibi gelmedi bana.
Bunun dışında İzlanda çikolatası Lava ve İzlanda lava tuzu yine alınacabilecek ürünler arasında.
Sagalar yani destan kitapları İzlandalıların en çok okuduğu kitaplar belki de. Çünkü hala bu hikayelere inanıyorlar. Siz alıp okur musunuz bilmem ama girdiğiniz her dükkanda karşınıza çıkacağı kesin.
Lav taşları, battaniyeler, trol magnetleri, İzlanda evlerinin minyatürleri gibi hediyelik eşyalar da hatıra olarak götürebileceklerinizden.
Tabi ki Puffin kuşları her yerde. Kendisini mevsim itibari ile göremedik ama magneti, oyuncağı, battaniyesi bol bol karşımıza çıktı. 🙂
Vikinglere ait her türlü hediyelik eşya ise İzlanda’da dükkanlarda en çok göreceğiniz ürünler olacak. Kupalar, viking şapkaları, sandallar aklınıza ne geliyorsa…
İzlanda’da alışveriş nasıl olur, neler alınır daha canlı görmek isterseniz haydi buyurun videoma… 🙂
İzlanda’da Ne Yenir?
İzlanda’nın bitki örtüsü çok az. Bu yüzden pek çok ürünü ithal etmek zorunda. Ulaşım şartlarının zorluğu da eklenince bu durum fiyatların oldukça yükselmesine sebep oluyor.
Rahmetli ünlü şef Anthony Bourdain’a göre yerel olmayan halk dışında birinin İzlanda mutfağından yemesi neredeyse imkansız. Özellikle İzlanda’nın en önemli yemeklerinden biri olan fermente edilmiş yani çürümüş köpekbalığı eti hem kokusu, hem tadıyla yerel sakinlere cazip gelse de turistlere göre yemesi imkansız. Bunun dışında koyun kafası, kurutulmuş balık eti, kurutulmuş kafatasının içinde yapılan peynir, hayvan testisleri de ağırlıklı olarak tüketilen yiyecekler arasındaymış ama biz bu tarz ürünleri hiçbir yerde görmedik.
Reykjavik gezimiz sırasında çok merak ettiğimiz için bir köpekbalığı çorbası içtik. Normal balık çorbasından lezzet olarak bir farkı yoktu ancak akşam saatlerinde midem çok ağrıdı. Suçlusu o muydu bilemedim?
İzlanda’da balina avcılığı yasal ve restoranlarda tüketiliyor. 1989 senesine kadar ülkede bira satışı yasaktı. Şimdilerde bu yasak kalkmış olsa da topluma açık alanlarda hala alkol tüketmek yasak.
Adada McDonald’s, Burger King, Starbucks gibi yerler yok. Son McDonald’s 2009’da yaşanan ekonomik kriz ve yerel hamburger restoranlarının daha çok tercih edilmesi nedeni ile kapanmış. Kapanma sebeplerinden birinin de bu zincirlerin İzlanda’ya ihraç yapmalarının aşırı maliyetli olduğu düşünülmekte.
Daha aklı başında bir yiyecek olan yoğurt İzlanda’da önemli bir tüketim maddesi. Skyr isimli marka en çok tercih edlen İzlanda yoğurdu. hadi biraz Yunan yoğurduna benziyor. Yani yoğun ve kremamsı.
İzlanda gerek yiyecekleri, gerek doğasıyla bugüne kadar alıştığımız yerlerden oldukça farklıydı. Grinin tonlarıyla, sürekli yağmuru ve rüzgarıyla bizi zaman zaman hüzünlendirdi, zaman zaman yordu. Ama tadı da damağımızda kaldı. En yakın zamanda bir daha gidip aklımızda kalanları yapmak üzere dileklerimizi dileyip, bir sonraki güzergahımıza hazırlanma vakti şimdi… 🙂
