Şimdi burada anlatacağım, krallar ve film yıldızları ile dolu, renkli ve büyüleyici bir tarihe sahip, kalelerin, savaşların ve dile getirilemeyen zenginliklerin hikayesini anlatan bir Monaco masalı…

Masalın kahramanı Monaco Prensesi Grace Kelly; geçtiği yer ise tarihin sıkıntılarını ve yabancı egemenliğinin karanlık dönemlerini aşarak, prenslerinin bilge rehberliği sayesinde yüzyıllar boyunca bağımsızlığını korumayı başarmış minik ülke Monaco!

Her şey 1191 yılında Roma İmparatoru VI. Hendrich’in, Cenevizlilere Monaco için bir üs kurmalarına izin vermesiyle başladı ve 1228 yılında ülke bir Ceneviz sömürgesi haline geldi. Ancak 1297 yılında François Grimaldi ve askerleri Monaco’yu bir gecede ele geçirip yönetmeye başladılar. Böylece Grimaldi ailesinin yükselişi başlamış oldu.

Sonraki birkaç yüzyılda Monaco, deniz ticaretinde önemli bir liman oldu ve aynı zamanda Avrupa Silahlı Kuvvetleri için stratejik bir deniz üssü olarak gelişti.

1604’te Lord II. Honore tahta çıktı ve Monaco böylece ‘Büyük Yüzyıl’ a girmiş oldu. O zamandan beri Grimaldi ailesi, gururla prenslik ünvanını elinde tutuyor.

Her ne kadar şaşalı yıllar yaşansa da, 1793 Fransız Devrimi ile kara günler geri geldi! Devrimde ailenin hükmü sona erdi ve Monako Fransa ile birleşti. Kraliyet ailesinin bütün üyeleri tutuklanıp hapsedildi ancak 1814 yılında Napolyon’un kararıyla Grimaldi’lerin hakları geri verildi. Ancak Monaco, bu bağımsızlığın karşılığı olarak 1861 yılında, topraklarının yarısını Fransa’ya bıraktı.

Bu sırada tahtta Prens III. Charles vardı. Monaco’nun doğal kaynaklarının çoğu, verilen topraklar ile birlikte kaybolduğu için prens, bu kayıplar karşısından ülkeyi zenginleştirmek için bir şeyler yapmak gerektiğini düşündü. Cevabı turizm ile kumarda buldu.

1861 yılında ise dünyanın Vatikan’dan sonra gelen bu en küçük ülkesi bağımsızlığını ilan etti. 1863 yılında ‘Societe des Bains de Mer’ kuruldu. O gün şirketin elinde sadece bir kaç otel, bir tiyatro ve bir kumarhane olsa da, bunlar kısa süre içinde gelişip ihtişamlı Monte Carlo oluşturuldu.

1918 yılında, I. Dünya savaşı sonrasında Grimaldi yaşamını kaybetti ve yeniden Fransa’ya bağlı özerk Monaco Devleti kuruldu. Ancak ülkenin ilk ünü, 1929’da ilki gerçekleşen ‘Monaco Grand Prix – Formula 1’ otomobil yarışlarıyla dünyaya duyuruldu.

Prens III. Rainier 1949 yılında tahta çıktı ve daha sonra aktris Grace Kelly ile evliliğiyle bütün dünyanın gözleri bu minik ülkeye çevrildi.

Bugün, Prens II. Albert’in başında olduğu Monaco, hala gururlu bir monarşi ile karşımıza çıkmakta. 1997 yılında Monaco Prensliği, Grimaldi hanedanlığının 700 yıllık saltanatını kutladı. Her şey, 8 Ocak 1297’de, Guelf François Grimaldi’nin bir keşiş gibi giyinip, Monaco’nun ünlü kayasını ve Herkül limanını koruyan kaleyi ele geçirmesiyle başlamıştı.

Grimaldi hanedanlığında pek çok isim, birçok alanda, Monaco tarihinin en önemli gelişimlerine imza attı. Bir kaçını söylemek gerekirse: I. Rainier Fransa’nın Genel Amirali oldu. II. Honore Monaco’nun ilk prensi olarak Fransa ile en önemli anlaşmaları yaptı. I. Antoine sanatı geliştirdi. III. Charles Monte Carlo’yu kurdu. I. Albert oşinografinin babası olarak ünlendi. II. Louis askerlerin prensi ve III. Rainier inşaatçı prens olarak tanındı.

2005 yılında Prens III. Rainer’ın vefatıyla oğlu Prens II. Albert, doğaya olan ilgisinden dolayı ‘Yeşil Prens’ olarak biliniyor ve prensliği 21. yüzyıla taşıdı.

2002 yılında Fransa ve Monaco arasındaki anlaşmaya göre, eğer bir gün Grimaldi ailesinin varisi olmazsa ülkenin yönetimi tamamen Fransa’nın kontrolü altına geçecek ancak ülkenin bağımsız halk statüsü devam edecek.

1,8 Kilometrekarelik Bir Ülke 

Masmavi Akdeniz ışıltısının karşısında, kayaların üzerine bırakılmış bir zümrüt gibi parıldayan Monte Carlo, büyüleyici Fransız Ortaçağ köyleri ve Alplerin kayak parkurları ile göz alıcı Monaco!

Fotoğraf shutter stocktan alınmıştır.

Yılda 300 gün güneşli ve yumuşacık iklimi ile sanat, kültür, seçkin mutfak, Formula 1 Grand Prix otomobil yarışları, casino oyunları, heyecanlı gece hayatı, arazi ve su sporları gibi yüksek adrenalin aktiviteleriyle her mevsim, her kesimden milyonlarca insanı ağırlar epi topu 1.8 kilometrekarelik bu ülke…

Bu peri masalı toprakları, hem doğal hem de insan yapımı güzellikler ile resim, sahne, film, dans, müzik ve iş dünyasının en parlak yıldızlarını yaklaşık 150 yıldır ağırlayarak eşsizliğini koruyor.

Güneşli sahil boyunca keyif yapacak pek çok kafe ve restoran bulunuyor.

Peki bu kadar küçük bir ülkeye, ya da bir şehir ülke mi desek; nasıl bunca şey sığar? Dünyada Vatikan’dan sonra gelen, ikinci en küçük ülkesi Monaco Prensliği, Monaco Ville, La Condamine, Monte Carlo ve Fontvielle olmak üzere dört semte ayrılıyor.

Akdeniz boyunca uzanan Monako-Ville, aynı zamanda ‘Kaya’ (Monako-Ville On The Rock) olarak da adlandırılıyor. Tarihi olan bu bölgede, eski sur, Prenslik Sarayı, bahçeler, Katedral ve Oşinografi Müzesi yer alıyor yer daha çok tarihi bir bölge olarak gösteriliyor.

Prens II. Albert, Cenevizliler tarafından 1215’te bir kale olarak inşa edilen ve bu bölgede yer alan prenslik sarayında yaşıyor. Saraydaki askerlerin seramonik bir şekilde tuttuğu devriye nöbeti izlemeye değer.

Fotoğraf shutter stocktan alınmıştır.

Sarayı 8 avro karşılığında bilet alarak gezmek serbest. Antika araba kolleksiyonu, ailenin kullandığı eşyaların sergilendiği bölümler rehberler eşliğinde gezilebiliyor. Böyle olunca da Monaco Sarayı dünyanın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından biri olmuş tabi…

Tabi sadece saray değil, saraya çıkan sokaklar, hediyelik eşya dükkanları, Adalet Binası (Palais de Justice), 1903 yılında yapılan tarihi Monaco Katedrali de bu bölgede gezilebilecek diğer yerler.

Ülkenin en önemli bölgesi olan Monte Carlo, 1866 yılında Prens III. Charles adına düzenlenmiş ve bugün en lüks oteller ve eğlence tesislerine ev sahipliği yapıyor. Larvotto plajı, Monte Carlo Sporting Club, Boulingrins Bahçeleri yine bu bölgeye dahil. Ülkenin en ünlü casinosu olan Monte Carlo Casinosu, James Bond serilerinden ‘Altın Göz’, ‘Casino Royal’ ve ‘Asla Asla Söyleme’ adlı filmlerine ev sahipliği yapmış.

Fotoğraf shutter stocktan alınmıştır.

Ünü bazen o kadar Monaco’nun önüne geçiyor ki, pek çok kişi Monte Carlo ayrı bir şehir ya da ülke sanıyor. Oysa ki burası da lüks casinolar, opera binası, oteller, dükkanlar, gece kulübü, Fransız ve İtalyan restoranlarıyla Monaco Prensliği’nden bir bölge.

Adını burada bulunan çeşmeden alan Fontvieille ise ülkenin en yeni, aynı zamanda da ekonomi ve sanayi bölgesi. Denizin doldurulmasıyla elde edilen topraklara kurulmuş yapay liman bölgesi, stadyum ve spor kompleksi, heliport, bazı alışveriş alanları ve yeni Columbus Monaco oteline sahip. Burada yer alan ‘Philatelic Museum’da (Pul Müzesi) madeni paralar, banknotlar ve pullar sergilenirken, ‘Museum of the Prince’s’de klasik araba koleksiyonu sergileniyor.

Ülkenin kuzeybatısında yer alan La Condamine, adını ortaçağdan almış ülkenin en eski ticari bölgesi olarak biliniyor.

Monaco’ya Nasıl Gelirsiniz?

Nice Côte d’Azur havalimanı, Monaco dahil dünyanın 86 noktasından yolcu karşılamakta. Monaco belki küçüklüğü, belki pahalılığı nedeniyle konaklama için çok uygun olmasa da, en güzel yol yakınlarda kalıp buraya trenle gelmek bence.

Nice ve Monako arası araba ya da otobüs ile yaklaşık yarım saat sürüyor. Havalanından direk buraya gelen otobüsler de var. Her yarım saatte bir kalkan bu otobüslerin fiyatı 18 avro.

Tren ile gelmek de çok kolay. Pek çok Avrupa şehrinden buraya direk trenler var. Bütün trenler Monaco/Monte-Carlo istasyonunda duruyor. Mesela Paris’ten 5,5 saatte Monaco’ya gelmek mümkün. Ya da Milano, Genova, Roma’dan…

Monaco Hakkında Kısa Kısa…

  • Dünyanın en zengin ülkelerinden biri olan Monaco’da, 1870’den beri gelir vergisi alınmıyor. Bu nedenle ülke milyarderler için vergi cenneti olarak anılıyor.
  • Kişi başına düşen milli gelirde dünya lideri (2015 verilerine göre kişi başı milli gelir 171 bin 465 dolar)
  • Ülkenin adının Eski Yunanca ‘tek ev’ anlamına gelen Monoikos’dan geldiği düşülüyor. Bunun nedeni de bölge halkının çoğunlukla müstakil evlerde yaşaması.
  • Monaco bayrağı Endonezya bayrağı ile aynı. Aradaki tek fark Endonezya bayrağının daha geniş olması. Kırmızı ve beyaz renklerden oluşan bayrak ülkenin hanedanlığını simgeliyor.
  • Ülkenin milli simgesi ibikli karakara kuşu, milli bitkisi ise karanfil olarak biliniyor.
  • Resmi dilin Fransızca olduğu ülkenin nüfusu 37 bini geçiyor.
  • Ülkede 1929 yılından beri her sene dünyanın en prestijli biri olan Monaco Grand Prix düzenleniyor. Ülke sokaklarının piste dönüştürülmesiyle gerçekleşen organizasyon dünyanın en önemli araba yarışları arasında bulunuyor.
  • Ülkenin en büyük futbol takımı AS Monaco Fransa’nın en üst düzey futbol ligi Ligue 1‘de mücadele ediyor. Stade Louis II (II Louis Stadyumu) ise ülke nüfusunun yarısını içinde barındırabilecek büyüklüğe sahip.
  • Ülkenin resmi dili azınlığın konuşabildiği Monegask yani Monaco dili. Monegask dili Latince ve Gallo İtalyan arası bir yerde.
  • Carlo’nun tepesi anlamındaki Monte Carlo bölgesi tarihte patates tarlası.
  • Grace Kelly ve Prens III. Rainer’in ilk çocukları Caroline doğduğunda tüm iş yerleri tatil edilmiş. Herkese ücretsiz şampanya dağıtılmış ve bir gün boyunca kumar oynamak yasaklanmış.
  • Her gün çalışmak için Fransa ve İtalya’dan yaklaşık 50 bin kişi buraya geliyor.
  • Ülkede işsiz ve fakir yok.
  • Suç oranı en düşük ülkelerden biri.
  • Kişi başı en çok polis düşen ülkelerden biri.
  • Son elli yılda Akdeniz’in doldurulmasıyla ülke yüzölçümü yaklaşık %20 artmış.

1 YORUM

  1. Monaco bir ülkemidir? yada yada bir şehir midir sürekli arada kalmaktayım. Sanırım adı literatürde Monaco prensliği geçtiğini yakında zamanda duymuştum. Çok güzel ayrıtılardan bahsetmişsiniz çok ilgi çekici olmuş

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.