Fransa’nın lavantaları ile ünlü büyülü bölgesi Provans, pek çok keyifli şehir ve kasabayı bünyesinde barındırıyor. Her biri, adeta Ortaçağ’dan kalmış bir tiyatro sahnesi. Bu bölgeye iki araba ve on kadın olarak, on günlük bir seyahat düzenledik. Zor ve yorucu bir rota olsa da, gördüklerimiz buna değdi. Aix-en-Provence, bölgenin en bilinen ve en çok turist ziyareti alan şehirlerinden biri.
İstanbul’dan Marsilya’ya direk uçuşun ardından, kısa bir Marsilya turu yapıp, konaklama yapacağımız bu güzel şehre geçtik. Yorgunluktan ötürü erken yatıp, ertesi sabah Aix’ı keşif için erkenden düştük yollara.
Otelimizdeki zengin kahvaltının ardından, arabayı Aix-en-Provence’ın merkezinde bir otoparka bırakıp, alışveriş merkezinin ortasına çıktık. Biraz alışveriş yapıp, meydandaki dev çeşmeden yukarı çıkarak Cours Mirabeau’ya yürüdük. Aix-en-Provence, çeşmeleri ile meşhur ve her köşe başında harika bir çeşme görmeniz mümkün. Cours Mirabeau, kendine adeta çınar ağaçlarından bir tavan yapmış olan kentin bu ana caddesi ve sağlı sollu tüm mağazaları ve restorantları bu caddede bulabilirsiniz. Caddenin arka sokakları ise, görülmesi gereken Aix’ın eski şehri..
Aix-en-Provence bölgenin en sofistike ve hareketli kenti. Çeşmeleri kadar pazarları ile de ünlü. Halen faal olan termal kaynaklarından dolayı Romalılar, adı “Aix”e dönen kente “Aquae Sextius” adını vermişler.
Kent, bağımsız Provans’ın başkenti olduğu 12. ve 15. yüzyıl arasında bir kültür merkezi olarak gelişmiş. 19. yüzyılda ise ressam Paul Cezanne ile ünü bir kere daha artmış.
Biz de Cezanne’ın izinden Arnavut kaldırımlı yollardan yürüyerek pazara vardık. Taze meyve ve sebzeler inanılmaz çekici duruyorlardı. Meyve pazarının hemen bitişiğinde, çiçek pazarı ve giysi pazarı da bulunmakta.
Çiçek pazarındaki renklere aşık olup, katedrale olduğu meydana çıktık.
Katedralde dualarımızı ettikten sonra, Vendome Dükü’nün aşığı için mimar Pavillion’a yaptırdığı aşk yuvası Pavillion de Vendome ve muhteşem bahçesini gezdik.
Kütüphaneyi bulup, dev kitaplarla fotoğrafımızı çektirdik.
Aix-en-Provence Gezilecek Yerler :
- Cours Mirabeau – Aix’in 1650 yılında inşa edilen görkemli ana bulvarı, çınar ağaçlarının oluşturduğu bir yeşillik tunelidir. Zarif malikaneler, çeşmeler ve kuzey tarafında canlı kafelerle zenginleşmiştir.
- Atelier Cezanne – 1901 yılından ölümüne kadar Cezanne’in stüdyosu olan mekanda sanatçının aletleri, mobilyaları ve natürmort konuları olduğu gibi korunmuştur. Giriş: 5,50 avro
- Rue Gaston-de-Saporta –Belediye binasından katedrale doğru uzanan cadde Eski Kent’in ticaretle renk ve hayat bulan en hareketli caddesidir.
- Quatier Mazarin – Aixli asillerin 17. ve 18. yüzyılda inşa ettikleri güzel malikanelerin bir kısmı burada yer alır. Küçük sanat galerinin ve antikacılarin bulunduğu sakin bölgede aristokrasinin tüm ağırbaşlı havası hissedilir.
- Aix pazarı – Salı, perşembe ve pazar günleri kentin bütün eski meydanlarını işgal eder. Place des Precheurs’dan başlaynp Place de Verdun’dan geçip Place de l’Hotel de Ville’e varan sokaklar taze meyve ve sebze, giysi ve antika satan tezgahlarla doludur.
Öneriler
*Place General-de-Gaulle’deki Rotonde çeşmesinin karşısındaki Office de Tourisme’den başlanabilir. Buradan bir broşür edinip, Cezanne’in izleri takip edilebilir.
*Ya da Cours Mirabeau’dan (eskiden Cezanne’in büyükbabasının şapkacı dükkanı; şimdi ise banka olan) 55 numaraya doğru yürüyüp, küçük Passage Agard’dan Eski Kent’e girilebilir.
*Cezanne’in diğer sanatçılarla buluştuğu 53 numaradaki Café des Deux Garcons’da bir şeyler içilebilir.
*Quartier Mazarin’de şık mağazalar ziyaret edilebilir.
*Badem şekeri ile yapılan “Calisson” tatlısı mutlaka tadılmalıdır.
*Clos de la Violette – Çeşnileri maharetli bir şekilde kullanmasıyla ünlü bir restorant. Füme jambonla kızartılan tekir favori yemeğidir. (60 avrodan fazla)
*Çicek pazarında fotoğraf çekimi mutlaka yapılmalıdır.
Aix-en-Provence Pazarı için videomu izleyebilirsiniz…